BÜYÜK ÖTEKİ * ALEV GÖZONAR - COŞAR KULAKSIZ-ELVAN ALPAY- FERHAT ÖZGÜR -GONCA
SEZER - MURAT AKAGÜNDÜZ- NAZAN AZERİ -NEJAT ÇINAR -NİLHAN SESALAN -SELÇUK ARTUT
-SERHAT ÖZTÜRK SİBEL SÜMER -TEOMAN MADRA-TUNCA SUBAŞI VAHAP AVŞAR 18 TEMMUZ – 30
AĞUSTOS. 2025 Bu sergi, Ayvalık’ın tarihsel mimari dokusu içinde her an
keşfedilebilen ama zaman içinde gizli kalmış bir binada düzenleniyor. Bina belki
de mübadeleden bu yana, mekanın poetikasını (1) bilmeyenler tarafından işlik ve
depo gibi çeşitli amaçlarla kullanılmış. Sahildeki bakımsız iki sokağa açılan
kapıları var. Deniz yönüne bakan duvarın üst bölümünde yuvarlak bir pencere var,
diğer pencereler de kavisli. Bina boşaltılıp temizlendikten sonra bu mekânın bir
depo olmadığı bir şapel olduğu nihayet anlaşılıyor. Mekanı gördüğümüzde bu
rastlantının Ayvalık’ta yaşanabilecek ama her zaman deneyimi bilinmeyen
rastlantılardan birisi olduğunu anladık. Böylece bir bellek ve hakikatle
buluştuk! Bundan böyle bu mekanın kültür ve sanat amaçlı kullanılmasını umut
eden sanatçılarımızla bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Mekanın Poetikasında Gaston
Bachelard insanın mekanla ilişkisinden kitabı boyunca söz ederken “ Mekan,
eylemi çağırır, bu arada hayal gücü de eylemden önce çalışmaya koyulur diyor.
(2) Sanatçılar düşünce ve hayal güçleriyle bu eylemi gerçekleştirirken
izleyicilerin de bu eyleme katılması beklenir. 21.yy’ın ilk çeyreğinde yerel ve
küresel siyaset ve dünyayı kripto olarak formülleştiren Neo-kapitalizm bir
yandan ekolojik sorunlar üretirken bir yandan da hakikate müdahale ederek
Post-hakikat ideolojisini dayatırken toplumlar ve bireyler Lacan’ın öngördüğü
terimle Büyük Öteki’nin yeni biçimlerini deneyimliyor. Jacques Lacan’ın en
önemli kavramlarından Öteki (“Autre”) iki biçimde yazılır: büyük harfle yazılan
Büyük Öteki bireyin dışında kalan, kendi alanı dışındaki tanımlayamadığı
simgesel bir düzendir; tarih, devlet, yasalar, din, baba ve bu düzendedir.
Kapitalizmin birincil beslenme alanı olan ve insanın bireysel olarak tam olarak
ulaşamadığı, ama ulaşmak arzusunda olduğu günümüzde de dijital teknoloji Büyük
Ötekidir. Küçük Öteki bireyin kendisi küçük öznedir. Slavoj Žižek de Büyük Öteki
bireyin toplumsal düzene uyum sağlamasını sağlayan bir gözetmen gibidir. Ancak
bu gözetmen her ne kadar toplumsal normları belirlese de asla tam anlamıyla
ulaşamayacağımız bir yapıdır. Yani, Büyük Öteki her zaman oradadır ve bizi izler
ama biz onun taleplerini tamamen anlayamayz (3) diyor. Bir zamanlar Büyük
Öteki’nin mekânsal göstergelerinden birisi olan bu şapelde günümüzdeki Büyük
Öteki’nin düzeninde üretilen, görsel düşünce, tartışma ve uyarı içeren
göstergelerin sergisi sunuluyor. Bu düzenin bilincinde olup, direniş ve çözüm
üreten topluluklar arasında önde gelenleri olan sanatçılar günümüz sanatının
koşulları ve tekniklerinde yapıt üreterek toplumsal bilince ve bilinçaltına
sızıyor. Tetikleyici yapıtlarıyla bölgedeki savaş siyasetine ve demokratik
olmayan yönetimlerin köktendinciliğine, kutuplaştırma girişimlerine ve
ayrımcılığına karşı koyma cesaretini gösteriyorlar. Sanatçılar küresel bağlamda
tamamlanmamış Modernizmi ve demokrasileri sürdürmek için etkileyici yollar
bulabiliyorlar. Yapıtlarını oluştururken başvurdukları bilgi, İlişkisel estetik
düşünce, teknikler ve yöntemler de sanatçılara, bu düzenle algı ve görsel bilgi
düzeyinde baş etme olanağını veriyor. Yapıtlarda bütün diğer özellikler yanında
izlenen kavramlar, içerik ve yöntemler bize, sanatçıların 20.yy’da temeli
atılmış psikanaliz kavramlarının gizeminde esin, görüngü ve eğretileme
bulduklarını gösteriyor. Sanat tarihinin estetik sınırlar çizdiği alanlar
arasında istedikleri gibi gidip gelerek, bir bakıma şimdiye değin sanat
tercihini belirginleştirmemiş bir toplumun başını daha da döndürmek istiyorlar.
Bunu bir başarı gibi değilse bile bir sonuç alma gibi görüyorlar. 70’li yıllarda
ısrarla sorulan, sanat kimin için yapılıyor sorusu bugün çok daha ağır bir anlam
taşıyor. Geniş kitle için mi, seçkinler ve sanat tüketicileri (koleksiyoncular
ve sanat ticareti yapanlar) için mi? Genelde sanatçı, bu ikilemin her zaman
üstesinden gelmek zorundadır. Tüketim kültürü ve eğlence kültürü sanayisinin
kıskacından, sanatı bir amaç gibi değil, bir araç gibi kullanmaktan kaçmak kolay
değildir. Kitle kültürü ve reklâm, sanattan çaldıklarını yeniden dönüştürerek
kitlenin kullanımına sunarken, bir zamanlar sanat olanı artık yalnız tüketim
malına istek uyandıran bir stratejiye devşiriyor. Görünen o ki, kitleye ulaşmak,
hala sanatın en zor işlevlerinden birisidir; sanatçı da sürekli, yenilmemek için
yol değiştirmek ya da kitle kültürünün asla giremeyeceği yeni bir yol bulmak
gibi bir kavşaktadır. KÜRATÖR: BERAL MADRA HAZİRAN 2025
*https://www-thecollector-com.translate.goog/jacques-lacan-big-other/?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=tc&_x_tr_hist=true
1., 2. Gaston Bachelard MEKANIN POETlKASI Çeviren Alp Tümertekin, İthaki 2013 s.
42 3. https://www.ticarihayat.com/lacanin-gizemli-buyuk-otekisi-nedir